Milletvekili Meşhur Memmedov, “Ulu Önder, güçlü bir karizmatik şahsiyet, olağanüstü politikacı ve devlet adamıydı,” Özel
Ülker Piriyeva – AZERBAYCAN
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov, “Ulu Önder, güçlü bir karizmatik şahsiyet, olağanüstü politikacı ve devlet adamıydı,” – Diye tarihe not düştü.
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov, 19 yıldır Azerbaycan halkı ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan azerbaycanlılar, 12 Aralık gününü Ulusal Lider Haydar Aliyev’i anma günü olarak üzüntü ve saygıyla anmaktadır. Tarih her 100 yılda bir Haydar Aliyev gibi olağanüstü şahsiyetler yetişdiriyor. Bireylerin gücünün, zekasının, siyasi iradesinin ve bilgeliğinin mensubu olduğu insanların hayatında ve kurdukları devlette vazgeçilmez bir role sahip olduğunu dünya tarihi zaten ispatlamıştır. Ulusal liderlik ile siyasi liderlik vasıflarının bir devlet adamında bir araya gelmesinin insanlık tarihinde ender ve eşsiz bir örnek olduğunu belirtmek isterim. Elbette bu şahsiyetler arasında modern bağımsız Azerbaycan devletinin mimarı ve kurucusu Ulu Önder Haydar Aliyev’in özel bir yeri vardır. Ulu Önder’in faaliyet gösterdiği tüm alanlarda kendisini birinci kişi, lider olarak onayladığını söylemeye gerek yok. Ulu Önder, güçlü bir karizmatik şahsiyet, olağanüstü bir politikacı ve devlet adamıydı.
Haydar Aliyev’in en büyük gücünün derin, evrensel bilgisi, kararlılığı, muhakemesi, olağanüstü hafızası, tükenmez sabrı, muhatabını itidalle dinleme yeteneği, öngörüsü, bilgeliği, siyasi nitelikleri, yetenekli bir diplomat olması ve muhatabını etkileme gücüne sahip olması olduğunu belirtmek isterim. Ulu Önder’in son derece mantıklı konuşması, hitabet yeteneği, dinleyicilerle iletişim kurma yeteneği, onu dinleyenleri büyülerdi. Ulu Önder’in nutuk ve konuşmalarında artık kelime ve deyimler, yanlış gerçekler ve rakamlar yoktu, düşüncelerini son derece cilalı bir şekilde ifade ederdi.
Ulu Önder, Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgal edilmesi gerçeğini defalarca uluslararası kuruluşların siyasi gündemine taşımıştır. Bu nedenle Haydar Aliyev dünya Ermenilerinin her zaman hedefi olmuştur. Evet, Ulu Önder, Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına ilişkin tarihi gerçeklerin uluslararası toplumun dikkatine sunulması için eşi benzeri olmayan çabalar sarf etti. İfade özgürlüğü ve demokratik geleneklerin derinleşmesine hizmet eden tarihi karar, onun adıyla da bağlantılı. Ulu Önder Haydar Aliyev’in 6 Ağustos 1998 tarihli “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ifade, düşünce ve haber alma özgürlüğünün sağlanması alanında ek tedbirler hakkında” kararnamesi ile ülkede kitle iletişim araçlarına yönelik sansür kaldırıldı. Söz konusu kararname, ülkede kitle iletişim araçlarının hızla gelişmesini sağlayan ana etkenlerden biri oldu. Milli Önder Haydar Aliyev’in basın işçileri ile düzenli olarak düzenlediği toplantılar ve bu yöndeki kurumsal girişimleri, basının sürekli gelişmesini sağlamıştır.
44 günlük Vatan Savaşı sırasında, Muzaffer Ordumuzun savaş taktikleri ve kahramanlıkları askeri ders kitaplarında yer almakta ve incelenmektedir. Unutmayalım ki, ancak Haydar Aliyev’in olağanüstü hizmetleri sayesinde 1969 yılında iktidara gelmesinden sonra ülkemizde askeri personel yetiştirme süreci başlamıştır. 1971’de Haydar Aliyev, seçkin general Cemşid Nahçivanski’nin adını taşıyan bir askeri lise kurmaya nail oldu. 20 Ocak 1999’da Ulu Önder Haydar Aliyev, askeri eğitim sistemini daha da geliştirmek için Azerbaycan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Askeri Akademisi’nin kurulmasına ilişkin bir kararname imzaladı.
Elbette Akademi’nin kurulması, askeri alanda ulusal personel rezervinin oluşturulması sürecinde niteliksel olarak yeni bir gelişme aşaması olarak kabul edilebilir. 20 Ağustos 2001 tarihli kararnameye göre, Silahlı Kuvvetlere yönelik personel eğitimini geliştirmek amacıyla Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren okullar, Azerbaycan Yüksek Deniz Okulu ve Azerbaycan Yüksek Askeri Havacılık Okulu olarak adlandırıldı ve böylece bu eğitim kurumlarının cumhuriyet genelindeki askeri eğitim kurumları sistemindeki statüsü yükseltildi;Modern, bağımsız bir devletin yeni, modern Anayasasının hazırlanması, Ulu Önder Haydar Aliyev’in Azerbaycan devletine yaptığı en büyük hizmetlerden biridir. Ayrıca Azerbaycan dilinin gelişmesine özel önem veren Ulu Önder’in en büyük hizmetlerinden biri de Azerbaycan dilinin adını bizlere iade etmesi olmuştur.
1995 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası hazırlanırken devlet dilinin nasıl adlandırılacağına dair çeşitli tekliflerin sunulduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla, bu önerilerin büyük çoğunluğunda ana dilimize Azerbaycan dili denilmesi desteklenmiştir. Kapsamlı tartışmalardan sonra 1995 yılında halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa’nın 21.Maddesi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet dilinin Azerbaycan dili olduğunu belirtmektedir. Bundan sonra anadilimizin gelişimi ve koruma çalışmaları daha da güçlendirilmiştir. Büyük liderin Azerbaycan devletine ve halkına yaptığı hizmetleri saymakla bitmez.
